Sayfa Görüntüleme Sayısı

23 Haziran 2013 Pazar

SEN DÜNYA'ya ÇOK ÖNEMLİ DERSLER VERDİN. AMA ÇOĞU SINIFTA KALDI.

- Arşivimin en değerli köşesinde bulunan albümünü aldım (thriller) ve cd player'a koydum.Çok özel bir yazı olsun istiyorum.sana yakışan ve benim duygularımın samimiyetini yansıtabilen bir yazı...nerden başlayacağımıysa bilemiyorum.seninle ilk tanışmam 1988'de olmuştu.(sinemada) o dev perde de sen devleşmiş seksen dakika beni hipnotize etmiştin.(Moonwalker) her şey tesadüftü halbuki...Babamın ''Rambo'ya mı girelim yoksa şurda müzikal bir film var ona mı?'' diye soruşunu hiç unutmuyorum.afişe bakıp ''Şu zenci fena değil hem uzay gemisi falan da var buna gidelim'' demiştim babama.o zaman ben on üç yaşındaydım.şimdi otuz sekiz yaşındayım.seni hayatımdaki en özel yerde hak ettiğin şekilde saklamaya devam ediyorum.yaşadıkca da seni hep yanımda taşıyacağım.
şunu söylemem gerekir ki uğradığın haksızlıklar bir yana,seni anlamayanlar,karalamaya çalışanlar v.b. Beni en çok kızdıran hep ne olurdu biliyor musun? senin yerine onu-bunu alternatif göstermeleri.bu kadar kolaysın yani;herkes sen olabilirmiş gibi.
- Sen Mike; sen çok özelsin.kalbin çok özel.ülkendeki ve dünya üzerindeki hiç bir sanatçı senin için tek bir kötü kelime söylemedi bu güne kadar.O kadar herkese  örnek olmaya çalıştın ki duygusal bağlamda... ölümün için röportaja gidilen kişilerin cümleler boğazında düğümlendi,göz yaşlarını tutamadılar.ne zaman ülkemde bir tv kanalında ağlayan bir çocuk görsem yada hasta veya bir doğayla alakalı bir sorun inan senden başka kimse gelmiyor aklıma.''şimdi mike olacaktı ki ne kadar üzülürdü bu durumlara'' diyorum.dünya üzerindeki tüm çocuklar ve hayvanlar (özellikle maymun ve filler) öksüz kaldılar.

- ''WE ARE THE WORLD'' mike !  bu şarkıyla birbirimize haykırmadık;şarkı öyle büyüktü ki dünya dışına sesimizi duyurmaya çalışıyorduk : ''Biz dünyayız,Biz çocuklarız,Biz günü daha da parlaklaştıranlarız.'' senden sonra buna benzer çoğu şarkı ve mesaj yerini bulmadı çünkü sen yoktun.senin her şeyde ortaya koyduğun yüreğin artık yoktu.
- şunu diyenlere: ''hep bu özentiler yabancı sanatçılara ilgi duyarlar sanki kendi ülkelerinde sanatçı yokmuş gibi'' vereceğim cevap şu olurdu ;
''Çok değerli sanatçılarımız var,farklı tarzlarda kendine has sanatçılarımızda var ama bıraktıkları etkiler,yapıtlar,sosyal sorumluluk projeleri kendi çaplarında.o çap ancak kendi çevrelerini kapsayacak kadar dar.Fakat Mike olunca işler değişiyor;  bu iş (MÜZİK) sanki ona ALLAH tarafından bahşedilmiş bir görev. ALLAH bu görev aracılığıyla insanlara doğruyu-güzeli aşılama misyonunu ona layık görmüş...zaten böyle bir ayrıcalığın herkese verilmesi işin basitleşmesine ve amacın yolundan sapmasına neden olurdu.böyle bir sınıf'a dahil olmak bin yılda bir gelen bir döngü bence...hani deriz ya ''böyle bir insan dünyaya bir kere gelir'' diye .Tarihede bakarsak olayların başını çeken ve bu olaylarla kahraman olmuş belli-başlı insanları sayabiliriz.Mike'ın üzerinden yaydığı etkinin çapı çok genişti ve bu bahşedilmiş özelliği (MÜZİK becerisini) çok iyi ve yerinde kullanıyordu.MÜZİK ile dünya sorunlarına müdahele edebiliyordu.ben de isterdim yaşadığım topraklarda bu bütünlükte olan bir kimse düyanın hemen hemen tümüne müziği vasıtasıyla hitap etsin.örnek ve gözde olsun.''
- İlk sahne deneyimimi senin dansın'la yaşamıştım.şimdiyse şarkılarımın mısralarında bir kaç kaybettiğim değerli insanla birlikte senin ruhun dolaşıyor.seninle tanışamadım,elini sıkamadım ama 23 eylül 1993 tarihinde inönü stadyumunda on metre ötemde performansını sergilerken seni nefesimi tutarak izledim ve o akşam  müzik adına çok önemli dersler aldım.hayatımdan bahsederken atlamadan geçmeyeceğim önemli bir detay olarak kaldı o show.
- Ve sevgili ağbeyin ''jermaine jackson'' ile basına kapalı özel bir davette tanışmamdan çıkardığım tek teselli sana söyleyeceklerimi ona söylemem oldu.anladım ki sizin ailede kibarlık ve saygı genetikti.jermaine çok çökmüştü ve üzgün duruyordu.ona jackson five'ı,michael'ı tanıtıktan sonra dinlemeye başladığımı ve Michael'ın benim için önemini kısacık anlatmaya çalıştım.genelde beni gözleri yere çevrik bir şekilde kafasıyla onaylayarak dinledi ve onunla tanıştığıma müteşekkir olduğumu ifade edip yanındakilerle onu başbaşa bıraktım.bu tanışma benim için büyük bir onurdu.ABD'nin 40. başkanı (1981-1989) Ronald REGAN michael'ı ve jackson five'ı ''Amerikan Rüyası'' olarak ifade etmişti.o rüyayla göz göze gelmenin heyecanı ve keyfini siz düşünün artık.
- MİCHAEL JACKSON ; dünyanın bir numaralı pop müzik sanatçısı.içine kapanık duruşu ve müziğiyle-dansıyla kendini ifade etme özgürlüğünü sonuna kadar kullanan kişi.Müziğin gücünün insanları nasıl birleştirdiğinin en büyük ve güzel delili MİCHAEL JOSEPH JACKSON - 29 AĞUSTOS 1958 / 25 HAZİRAN 2009
- Evet sevgili mike; şu an karşında durup yüzüne bakarak şöyle dediğimi hayal ediyorum :
''seninle geçen yirmi beş senelik hayatımda halının üzerinde ''Moon walk'' yapacağım diye bir sürü çoraba yazık ettim ama asıl yazık olan; tv izlerken bir anda karşıma çıkan ölüm haberinin yerle bir ettiği dünyamdı.sen benim müzik dünyamdın,hayal dünyamdın,cesaretimdin,güç gösterimdin,bu dünyadaki tüm sessiz bakışların diliydin.o haziran akşamı tv'nin önünde yere dizlerimin üzerine çökerek karşıladığım  ölüm haberin bende çok derin bir iz bıraktı.burda yaşadıklarımı ve şu an ki halimi ifade etmem çok zor.bu satırlara sığdıramadığım anılarımızı,yalnızlıkla dolu günlerimizi ve bana verdiğin ilhamı son nefesime kadar içimde bir yerlerde saklayacağım.senden ayrılmak çok zordu şimdi bile zor.hoşçakal.''
                                                                                      
                                                                                         ......Aşk Sonsuza Dek Yaşar.
                                                                                          MİCHAEL JOSEPH JACKSON



 
 
 
 









 


 


 
BURAK KIRMIZITUNA VİDEOLARI İÇİN TIKLA:
 
http://www.dailymotion.com/tr/relevance/search/burak+k%C4%B1rm%C4%B1z%C4%B1tuna/1

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder