İkili ilişkilerden canı sıkılan biri kalkmış
böyle bir çözüm bulmuş. Daha önceki dönemlerde de buna yakın bir düşünceyle biri
yada birileri şişme kadın & adam projesini hayata geçirmişti. Şimdiki daha
teknolojik ve dayanıklı olanı herhalde.
Tahmin ettiğiniz gibi bu konu
hakkında birkaç geyik yapıp yazımı bitereceğim.
İlk merakım; Ülkelere göre tip ve
karakter farklılıkları gösterecek mi robotlar? Yani bizim ‘’Misafir Perver’’
liğimizi temsil edebilecek mi bir robot? Bizim birbirimize olan düşkünlüğümüz
ve birbirimizi sevmemiz gibi birbirlerini ve bizleri sevebilecekler mi? Onların
‘’Özgürlük ve diğer yaşamsal hakları’’ neleri kapsayacak? Mesela bir evlendirme
programına katılmalarına, bir seçme yada seçilme hakkını kullanmalarına izin
verecek mi insanoğlu?
-Benim bir insanda aradığım
özellikler; en az benim kadar akıllı olması, bir işi olması, ondan elektrik
alabilmem.
diyebilecek mi bir robot? Robot taliplerini ararken;
-Gül gibi robotum; akrabam
yok,ana-babam yok,aileye bakma derdim yok, evlendikten sonra aileyle oturma
muhabbetim yok,bayram ziyareti falan yapmak yok, talibim beni iyi şarzlarsa
yatakta yüksek performans göstermem garanti,
yorulmadan çalışır evime iyi bakarım.
şeklinde kendini tanıtmasına izin verilecek
mi?
Daha da ilginci insanoğlunun bir
robota nasıl tavır takınacağı? Örneğin bir
robot bir çiftlikte yarışmacı olmak isterse, insanlarla beraber bir çiftlikte
yarışmalarına nasıl onay çıkacak? Bazı haklara sahip olurlarsa, o zaman ''her daim itaat etme'' özelliğini içeren program yüklenmemiş olacak onlara. O zaman
çiftlikteki bir yarışmacıya ‘’Sktr git kendin yap’’ diyebilecek. Karşısındaki
ona ‘’İki Dakka delikanlı ol’’ diye çıkışıcak. Ama o yine robot olmaktan öteye
gidemeyecek. Yemek yemediği için sürünmeli (yani insanoğlu’nun kendine eziyet
ettiği) yarışmalarda avantajlı olacak. Bu
robotların bu tür yarışmalarda yancı insan arkadaşları da olur :)
Yarışmacı, robot yarışmacıya yalakalık yapıp;
Yarışmacı, robot yarışmacıya yalakalık yapıp;
-Ya senin dirseklerden itici güç
takımları çıkıyordu demi.
-Evet insan yine ne istiyorsun benden?
-Valla şu açıklarda büyük balıklar
varmış, iki dakka gidip yakalayıp gelsen.Açlıktan nefesimiz kokuyor valla.
-Yağla beni…
Ya da bir insanla oturmuş karşı
takımın yarışmacısını çekiştiren bir robot düşünüyorum:
-Şu Sinan denen insan var ya; bütün
gece kıçıyla hava üfledi suratıma. Ağzından da içinden bir şey çıkacakmış gibi
sesler geldi. Onu sakat bırakmadan bana açıkla bunu.
Ya da bir insan robotla oturmuş:
-Bak robot kardeş, Sena denen hatun
sana yazıyo. Ama bizim zaten yarışma öncesi aramız iyiydi. Yani anlayacağın
yengen olur.Uzak dur ha.
-Yengen? Error !
Robotların her işi düzgün ve kusursuz
yapacağı düşünüldüğünden en hassas mesleklere bunları yerleştirecekler. Banka
vezneleri, ameliyatlar, güvenlik… İşlerin sarpa sardığını düşünsene; Robot
veznede saymadan para dağıtıyor. Neden? ‘’e devreleri karışmış’’ Var ya o
robotu ne yapar bizimkiler biliyor musun? Çaydanlık yaparlar. Ameliyathanede
elli yaşındaki hastayı sünnet eden uzman doktor robot ifadesinde şunları söyledi:
-Dün geceden beni bu güne programlayan
nöbetci doktor hemşireyle odasında elbiseleri olmadan sohbet ediyordu. Kenarda
olanları izlerken ‘’Beni ne zaman kapatacaksın’’ diye sordum. Doktor da ağzına
felç gelmiş gibi ‘’Zus laaaan’’ diye bir şeyler söyledi anlamadım.Sonra
masasından kalktı, bir kağıt alıp sendeleyerek sallana sallana yanıma geldi.
Hemşire de bu arada çığlık ata ata ‘’gülme’’ denen hali yaşıyordu.Elindeki kağıtta yazan ameliyat
olacak hasta adlarını ve saatlerini ön panelimdeki ekrana girdi. Sonra da beni ‘’off
’’ konumuna getirdi.Sonrasını hatırlamıyorum.En yüce makinalar çarpsın ki böyle
oldu.
Geçim sıkıntısı çeken güvenlikci ‘’robot
Seyfi’’ cinnet getirdi ve mesai arkadaşlarının hepsini binanın döner kapısına
doldurup fırıldak yaptı.
İnsanoğlunun yarattığı her şey de mutlaka bir aksaklık olur ve bir projenin yaratıcısı mutlaka tüm çözümlerede sahiptir. Yani bir yazılımı kodlayan ve onu bozabilen bir insandır yada bir insanın ürettiği şeyin tamirini yine bir insan yapar. Ve hiç bir zaman bir insanın ürettiği sonsuz bir düzgünlüğün garantisini veremez.
İnsanoğlunun yarattığı her şey de mutlaka bir aksaklık olur ve bir projenin yaratıcısı mutlaka tüm çözümlerede sahiptir. Yani bir yazılımı kodlayan ve onu bozabilen bir insandır yada bir insanın ürettiği şeyin tamirini yine bir insan yapar. Ve hiç bir zaman bir insanın ürettiği sonsuz bir düzgünlüğün garantisini veremez.
Bir robot müzik işene de el atarsa
yanarız valla; Sıfır detone, break danslar, showlar, lazerler falan havada
uçuşuyor. Kliplerini gidiyor ay’da çekiyor falan… Ama aklıma gelmişken yazayım;
bir robotun müzik konusunda yapamayacağı tek şey bence, bir düğüne extra’ya
gidip millete halay çektirmek,göbek attırmak, aralarına girip aynısını
uygulamaktır.
Çalan müzisyen arkadaşların da işleri
kesilecek; çağıracaklar robot orkestrayı. Yüklemiş beşi de kendilerine her tür
müziği… Ritim kaçırmadan müzik seti gibi çalıyorlar. Bir davulcu robot var.
Gözlere ziyan; çanak antenden göbek yapmışlar herife. Havaya atılan paralara
mal mal bakıyor. Garsonlar topluyor paraları. E böyle orkestrayı kim istemez
ki; kene gibi yapışan darbuka’cıya para sıkıştırma sıkıntısı yok,bir dediğini
iki etmez, iste sabaha kadar çalar, yemez-içmez, az para alır.
Düşünsene düğün salonunda fotografcı
robot. Olmadık yerinden foto.makinası çıkıyor. Bütün aile oraya bakıyoruz
falan.
Bu robotlara uyanıklıkta yapamaz
bizim millet he.
-Ya şimdi bozuk yok. Ben bozdurayım
seni bulurum. Hem daha çok çekinecez…Burdayız daha…
Sonra, toz Beykoz durumları
yapamazsın bunlara. Gözlerindeki lazerle işaretliyorlar seni, şehir dışına
kaçsan yine bulurlar valla.
Otobüse binmişsin akbil boş
kalabalıkta arkadan arkadan basmadan geçmeye çalışıyorsun yada dedenin bedava
toplu taşıma kartını gösterip geçmeye çalışıyorsun falan. Yemez, robot bu.
Senin işinden tiksinen mahalledeki Rıza amcana benzemez bu.
Bizim robotlara örf-adeti de
anlatamazsın; sıkıysa gerdeğe giren bir erkek robotun sırtına vur bakayım. Bir
robotun otobüste yaşlıya yer vermesini bekleme mesela. Robotun yaş kavramı var
mı ki. Markette sadece elinde bir su varken, önündeki robot yığma bir araba
dolusu alış veriş yapmış; hani insanlık yapıp ‘’siz ödeyin’’ demesini de
bekleme.Çünkü insan değil o. El öpmeyi de anlatamazsın. Herhangi bir siyasi
görüşü de olamaz. İbadet etmesine zaten gerek olmayacak. Gideceği yer en kötü
belediye çöplüğü olur, o da bir şey hissetmez zaten.
Çok şey var da yazacak, uzar da uzar…Ama
en çok merak edilecek olan bir robotun cinsel hayatı olacaktır o kesin.
Bir robot üremeye katkıda bulunacak
mı? Üreyebilecek mi? Hani yarı insan yarı robot misali yeni bir ırk çıkacak mı?
Bütün gece tadmin olmuş iki cins (erkek-kadın) robot partneri bozulduğunda ve
hiç durmak bilmediğinde kapıcıya mı haber verecek? Her halde tehlike anında bir
kapama düğmesi olacaktır bunların. Bununla beraber, robot doktoru,robot
hastanesi olacak mıdır? Bu robotların ‘’ SGK’’ si olacak mıdır? Rahatsızlıkları
için telefonla iki-üç saat uğraşarak randevu almaları gerektiğini ve muayene gününü bir sene sonraya
vermelerini bir insan kadar anlayabilecek midir? Bir robot ne tür ilaçlar
kullanır? Robot psikoloğu olur mu? Bir robot cinsel isteksizlik yaşar mı yoksa
bir insan her istediğinde robot hazır mı olur? Robotların cinsel yönden
insanoğlu’nu tadmin edecek tek bir faydası olacaktır o da pozisyon zenginliği. Elbette
her daim fit olan bay yada bayan robot teknolojinin de faydasıylan her tür pozisyona girebiliyor olacaktır.
Şişman,yaşı geçmiş bir adam veya hatunla yaşayacaklarınız sınırlıdır. Görsel zevkiniz de…
Ve de illa ki taraflardan biri söylenir, yapacaklarınızı komik bulur; ‘’dır dır
dır’’ Bu da sizin keyfinizi ve
isteğinizi kaçırır. Ama bir robot?
Fakat iş bence yine dönüp dolaşıp duygulara
dayanacaktır. Bir birine tutku duymak bambaşkadır. Olmadık yerlerde sevişmek.
Olmadık anda öpüşmek ve bunu anlayabilmek. Hepsi duygusaldır. Her şeyin duygusuz
mükemmelliğine erişmiş olacak olan insanoğlu duracak mıdır? Tadmin olacak
mıdır? En güzel ve en iyi sevişen partner, her konuda yetenekli olduğu düşünülen ve planlanan bir partner... Ama
iletişimsiz,hissiz, neden diye sorulacak onca soru ve cevaplara ikna edilmesi zor… Örneğin
kendi canı acımadığı için acıyı hissetmeyen bir varlık her koşulda istemeden de
olsa bizim de canımızı acıtabilir bu da olasılıklardan biri. Bir doğum günü
pastasını üflerken sizinle gülebilecek midir mesela? Sarılabilecek midir? Sahi
sarılmak nedir?
www.burakkirmizituna.com