Sayfa Görüntüleme Sayısı

1 Şubat 2014 Cumartesi

BİR GÜN ALZHEİMER OLURSAM SEVGİLİM






Gelecekteki Anneme;

Senin için kolay olmayacak,biliyorum.Hiç kolay olmayacak!

Yavaş yavaş unutacağım çünkü!

Unutabilmek için yıllar boyu dua ettiğim,iltihaplı bir yaraya dönüşmüş anılarımı unutsam sadece, ne iyi! Hatta acılarımı,kırılmış hayallerimi,hayata dair bütün ıvır zıvırı,yaşanıp geçmiş ve atık olmaktan başka değeri kalmamış olayları unutsam,benim adıma belki sevinirsin!

Ama hayır! Sevdiklerim ve sevinçlerim de birer birer terk edecek beni!

Seni unutmadığım sürece pek aldırmayacaksın belki ama sıra ya sana da gelirse! Tabii adım gibi eminim,ilk başta konduramayacaksın.

Basit bir dalgınlık,ilerlemiş yaşa bağlı unutkanlık gibi görünecek sana!

‘’Zihni o kadar dolu bir insandı ki,sonunda yoruldu,iflas etti işte’’ diye düşüneceksin.

Sonra bir gün…Apaçık biçimde…

Unuttuğumu da unuttuğum gerçeğiyle yüzleşeceksin!

Anlayacaksın ki,artık ben yokum, o yüzden sen de yoksun, aşkımız yok. Sadece yüzer gezer anı parçacıkları ve bölük pörçük imgeler kalacak geriye. O gün, sakin olman zor, biliyorum! O gün, ne kadar buna hazırlandığını sanmış olsan da ,canın çok sıkılacak! Haksız da olmayacaksın!

Öyle ya…

Aramızdaki  o dile dökülmemiş fakat çok güçlü anlaşma; tutku solup gitse bile birbirimize olan bağımsız hiç bozulmayacak diye hani…

Hep birbirimizi gözeteceğiz,birbirimizi kollayacağız anlaşmasını yani, tek taraflı ve sana sormadan bozmuşum gibi gelecek! Kırılacaksın!

Hep yaşlanmamı hesaba katmıştın.

Ama küçük bir çocuğa, hatta bir bebeğe döneşeceğimi nasıl kestirebilirdin ki! Ne yazık ki, elimden bir şey gelmeyecek! Belki seni şaşkınlıkla izleyeceğim.

Belki üzüntünü gözlemleyip bambaşka şeylere yoracağım. Belki hiç anlamayacağım.

İşte o gün gelirse eğer…

Sen sevgilim…

Seni annem bilirsem…

‘’Anne’’ dersem, bir gün birdenbire. Ve bunu tekrar etmeye başlarsam…

Bil ki, artık annemsin.

Bana hayatımı hatırlatmaya kalkma ne olur! Ve de seni nasıl koruyup kolladığımı,süprizlerimi,buluştuğumuz ilk yeri,komik hatıralarımızı,sahil yürüyüşlerimizi ve alışverişlerimizi…

 Somurtmanı istemem! Tamam! Biraz gülebilirsin,çokca gülümsemelisin hatta…

Düşün…

Birkaç aylık bir bebek de annesinin ‘’kim’’ olduğunu bilmez ama nasıl tutkuyla ve güvenle tanır onu,değil mi?

Bu saçları dökülmüş,teni pörsümüş bebek de öyle hissedip tanıyacak,öyle sarılacak annesine!

Keşke benim gibi yaşlı bir bebeği ‘’çocuk esirgeme kurumu’’na verebilsen.Ama bu da mümkün değil.

Sevgilim,zor ama dişini sıkıp onu bağrına basmanı isterim.

Nasılsa uzun sürmeyecek!

Bebekler büyür.

‘’Koca bebekler’’ ölür.

Eminim, vardır böyle olmasının bir nedeni.

Hoşçakal.

 






BURAK KIRMIZITUNA VİDEOLARI İÇİN TIKLA:



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder