Yo merak etmeyin; klişe şeylerden
bahsetmeyeceğim.
‘’Aşk’ı kim kaybetti de biz bulalım,sevgi
denen şeyi bir tek Allah biliyor biz sadece hissettiklerimizi ‘’sevgi’’
sanıyoruz..Mutluluğun resmini nasıl çizemiyorsak aşk ve sevgininkini de çizemiyoruz…Bir
annenin dokunuşu,bir köpeğin suratımızı yalaması,bir bayram havası sevgi
tomurcuğuna bir kaç örnek işte…Sevgiler hep yalan,hatunların gözü
cüzdanlarda,erkeklerinki de hep kalçalarda…’’ gibi öğüt verici yada örnek verici cümleler sarf
etmeyeceğim.
Dedelerimizin muhallebicilerde buluştukları
eski flörtlerden de bahsetmeyeceğim.Görücü usullerinden…Utangaçlıklardan
falan…İmam nikahıyla evlenip dövülen kadınlarımızdan,ortada kalan aşklardan da,
bir ay resmi nikahla evli kalıp ayrılan yollardan da…
Eros’un hikayesinden bahsetmeyeceğim.İlk oku
kime sapladı,kimin neresine sapladı.Okları nereden buluyor v.b
Nerede akşam orada sabah
aşklardan,arkadaşının sevgilisini çalıp mutlu olmaya
çalışanlardan…
Sütçüden,manavdan,veresiye defteri ödeme seçeneklerine değişik bir bakış açısı getiren bakkal amcadan bahsedip bu güzel ve masum güne gölge düşürecek hikayelerden de uzak duracağım. (Bir de Türk Filmi arşivlerinde ‘’aşk filmi’’ katagorisine bir kült olarak yerleşmiş;Müjde Ar ve sevgilisinin debreşmiş tutkuları sonucunda kafayı araba camına sıkıştırma sahnesini de hatırlatmayacağım.)
Sütçüden,manavdan,veresiye defteri ödeme seçeneklerine değişik bir bakış açısı getiren bakkal amcadan bahsedip bu güzel ve masum güne gölge düşürecek hikayelerden de uzak duracağım. (Bir de Türk Filmi arşivlerinde ‘’aşk filmi’’ katagorisine bir kült olarak yerleşmiş;Müjde Ar ve sevgilisinin debreşmiş tutkuları sonucunda kafayı araba camına sıkıştırma sahnesini de hatırlatmayacağım.)
Kumsal ateşi eşliğinde başlayan ve gecenin
sonunda yatakta son bulan bir gecelik yaz aşklarından da bahsetmeye gerek yok.
Melankolik,platonik,politik, aşklardan….
Mantık evliliğindeki mantıksızları anlatıp
da sizleri güldürecek de değilim.
Kız arkadaşını ilk defa evine 14 şubatı
bahane ederek davet eden ve yemek hazırlarken başına çok tatlı sakarlıklar
gelerek (genelde yemeği yakarak) kız arkadaşına sempatik ve masum gözüken ve de
o akşamın yemeğini dışarıdan (e herhalde) ısmarlamak zorunda kalan adamın
tiyatrosunu da anlatacak değilim.
‘’En güzel hediye çiçek’tir.Hediyenin büyüğü
küçüğü olmaz’’ mantelitesini kız arkadaşına yedirmiş ergen arkadaşı da mevzu
etmeyeceğim.
Evlilik sözleşmeleri üzerine kurulu
evliliklerden…
İmzadan önce verilen ‘’hastalıkta ve
sağlıkta’’ sözünü ‘’gülerken ve para harcarken’’ şeklinde tecrübe etmiş
çiftlerin hikayelerini de yayınlamayacağım.
Sadece ‘’Sevgililer Gününüzü’’ kutlayacağım.
‘’Kutlu Olsun.’’
BURAK KIRMIZITUNA VİDEOLARI İÇİN TIKLA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder