Sayfa Görüntüleme Sayısı

20 Kasım 2013 Çarşamba

KORKU



 
 

Korkum görünmeyenden ve bilinmeyenden yana da olmuştur hep.
Bir de düzenimi bozacak köklü değişikliklerden. Savaştan,huzur bulduğum yerlerin elimden alınmasından ya da toprağım hakkında yapılacak olanların bir vatandaş olarak onayım alınmadan yapılmasından...Kendi evimde yabancı olmaktan korkarım. Cahiliyete esir düşmekten de...
Bir de yükseklik korkum vardır. uçakta koridor tarafını tercih ederim. ve mümkünse benimle konuşulmamasını ve de ben isteyene kadar bana servis verilmemesini...gözlerimi kapar kulağımdaki müzikle beraber koltuğa gömülmüş bir şekilde ineceğimiz anı beklerim. uçakta olduğumu hatırlatacak hiç bir şey duymak ve görmek istemem. bünyeme dokunmasa uyku ilacını tercih edeceğim ama kullanamıyorum. huzursuz ve kafam dolu yattığım uykularda hep yüksekten düşerim. ya da çok yüksek bir yerin kenarlarında yürür görürüm kendimi. siz hiç yüksekten düşerken size gülen bir kuş gördünüz mü?
Dev dalgalarla boğuşurken sizi kurtaran bir yunus? deniz de benim için tedirginliktir. çünkü ona da ne gücüm ne de aklım yeter. aynı Allah korkumda olduğu gibi. inanmak istedikten sonra onun işaretlerini inanın bir çok anda görüyorsunuz. ama farkında olmayı yürekten istemek lazım.ona açık olmayı... parasız kaldığım ve almayı çok istediğim bir şeyin karşısında çaresiz durduktan sonra oradan ayrılıp yoluma devam ederken yerde para bulmamdan tutun da; çocukluğumdan beri mama niyetine yediğim şu müziğe profesyonel anlamda katılmamda gerçekleşen olayların tam karşılığı ''mucize'' dir. onu gerçekleştiren ''Allah'' tan başkası değildir. ondan korkmamız için çok nedenimiz var. Allah korkusu tüm yapılan iyilik ve duyulan vicdanların başıdır.
Bir de tiksindiğim şeyler vardır; korkmam ama iğrenirim. yılanlar mesela...kara sinekler...midemi bulandırır.
Öbür dünyaya ait olanlar var bir de... derler ya; ''ölüden korkma canlısından kork'' bu laf bir filmde gördüğüm bir kaç sahneyi aklıma getiriyor: kurt adam bir insandan kaçıyordu. bir vampiri bir köpek ısırıyor,pamuk prenses de bir sepet elmayı cadıya yedirmeyi başarıyordu.
Bir gün belki karşıma çıkarsa bir vampire; ''neden insanların kalçasını değil de boynunu tercih ettiğini'' , bir kurt adama; ''kurt haliyle başka bir kurtla çiftleşirken mi yoksa insanken bir insanla çiftleşirken mi daha çok zevk aldığını'' , bir iskelete de; ''insanın içi boş halinden neden bu kadar korktuğunu'' sormak isterim.
''Maymunlar Cehennemi'' ni izlemiş miydiniz? oradaki mesaj çok düşündürücü gelmiştir bana. filmde maymunların dünyasında yırtıcı ve tehlikeli olarak görülen insanların yaşam savaşı konu edilmişti. hayvanlar insan,insanlar hayvan yerine konulmuştu. düşünsenize bu güne kadar dünyada işkence gören bütün hayvanların insanları esir alıp ''artık sizin şartlarınızda biz,bizim şartlarımızda da siz yaşayacaksınız'' dediklerini.
Benim köpek koltuğuma oturmuş,kumanda elinde,bir tarafında da popcorn,bana posta koyuyor. kuaföründen randevu almamı istiyor falan... hoş zaten evde beslenen tüm hayvanlar sahibinin yaşam kalitesinde hayatlarını sürdürüyorlar. sahiplerine kötü davranmalarını gerektirecek bir durum yok ortada yani :)) olan sahipsizlere oluyor.
Bir de insanoğlu var. ''İnsanlardan korkar mısın?'' diye soracak olursanız;
 ''o kadar hayvan , doğa ana , esrarengiz yaratık ve şeytan bile insandan korkuyorsa ben neden korkmayayım'' derim size.


 
 
 
 

KORKTUN MU?

 

Kapıda biri var

İçimde bir korku

Dünyanın binbir hali

Şimdi sıra bende mi?

Korktun mu?

Evet korktum

Sanki çok yüksekten düşüyordum

Ölmeden uyandım

Ama sanki

Arkamda bekleyen biri var

 

Beni benimle bıraktın

Bu korkumla yüzleşmeye yatırdın

Yalan mı sandın?

Bana inanmadın

Ve o duyduğum seslere…

Bak şu ellerime,gözlerime

Karanlıkta yalnızlar

Bak şu ellerime karanlıkta kayboldular

Bak şu gözlerime karanlıkta yalnızlar

 

 


 


 
 
BURAK KIRMIZITUNA VİDEOLARI İÇİN TIKLA:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder