Sayfa Görüntüleme Sayısı

13 Aralık 2018 Perşembe

GÖRSEL VE YAZILI MAGAZİN BASINI

 
 
 
 
 
 
Misafirliğe birbirine giden tanıdıklar gibiler. Şeyi diyorum şeyi; yirmi beş yıldır, aynı yüzleri, aynı yerlerde gördüklerimden bahsediyorum. Hep bir; birbirlerini ağırlama durumları. Adına sanat dünyasındakiler mi diyeyim, show dünyasındakiler mi, müzik dünyasındakiler mi ? herneyse.
Yakın zamanda tesadüf dağıtıldıktan sonra tv'de gördüğüm Altın Kelebek ödüllerindeki yüzlerin, yine geneli aynı yahu. :) Ama yaşlanmışlar. Aralarına bir iki yeni yüz de almışlar ki, hani ''yap, çalış sen de çık buralara, bak yapan nasıl yapıyor'' denilebilmesi adına. Eh, o iki üç yeni yüz de bayrağı devir alıp bir otuz sene daha götürse işi (ki hiç sanmıyorum) böylelikle müzik ve medya aşkınız, takibiniz on beş yirmi kişi arasında son bulacaktır.
''Bir de biz seçmiyoruz halk seçiyor.'' gibi bir klişe cümle vardır ya :) Valla nasıl böyle oluyor, anlamıyorum ? Ben halkın zevk sahibi olduğunu düşünüyorum ? Bir yerde bir terslik var.
Bakalım ödül alanlara:
 
45. ALTIN KELBEK 2018 KAZANANLARI:

EN İYİ HABER PROGRAMI : AHMET HAKAN (?)
EN İYİ ERKEK HABER SUNUCUSU : CEM ÖĞRETİR (atv Haber) (?)
EN İYİ KADIN HABER SUNUCUSU :  BUKET AYDIN
EN İYİ DİZİ : ÇUKUR / KEREM ÇATAY VE PELİN DİŞTAŞ (😏?)
ONUR ÖDÜLÜ : TÜRKER İNANOĞLU
25.YIL ÖZEL ÖDÜLÜ : KENAN DOĞULU (😏?)
EN İYİ KOMEDİ DİZİSİ ERKEK OYUNCU: ÇAĞLAR ÇORUMLU
EN İYİ KOMEDİ DİZİSİ KADIN OYUNCU : PINAR ALTUĞ (😏?)
EN İYİ KOMEDİ DİZİSİ : ÇOCUKLAR DUYMASIN / BİROL GÜVEN (😏?)
EN İYİ ÇOCUK OYUNCU : ALİ SEMİ SEFİL, KÜBRA SÜZGÜN, DEMİR BİRİNCİ
EN İYİ ERKEK SUNUCU : ACUN ILICALI (😏?)
EN İYİ KADIN SUNUCU : MÜGE ANLI (😏?)
JÜRİ ÖZEL ÖDÜLÜ : CEM YILMAZ
ONUR ÖDÜLÜ : CÜNEYT ARKIN
ONUR ÖDÜLÜ: GÖKÇEN KAYNATAN
ONUR ÖDÜLÜ: NİLÜFER
ONUR ÖDÜLÜ: SILA (😏?)
EN İYİ GÜNDÜZ KUŞAĞI : FATİH ÜREK (😏?)
EN İYİ MAGAZİN PROGRAMI : MÜGE VE GÜLŞEN'LE 2. SAYFA (😏?)
EN İYİ YARIŞMA : ALİ İHSAN VAROL
EN İYİ PROJE : YILDIZ TİLBE (😏?)
EN İYİ POP MÜZİK KADIN : ALEYNA TİLKİ (😏?)
EN İYİ POP MÜZİK ERKEK: EDİS
EN İYİ KLİP : HADİSE - FARKIMIZ VAR (😏?)
AZERBAYCAN YILIN KADIN SANATÇI ÖDÜLÜ : AYGÜN KAZIMOVA (😏?)
EN İYİ ROMANTİK KOMEDİ DİZİSİ : ERKENCİ KUŞ / FARUK TURGUT
EN İYİ FANTEZİ MÜZİĞİ ERKEK : HAKAN ALTUN (😏?)
EN İYİ FANTEZİ MÜZİĞİ KADIN : SİBEL CAN (😏?)
ONUR ÖDÜLÜ : MÜSLÜM GÜRSES
EN İYİ HALK MÜZİĞİ ERKEK : MÜMİN SARIKAYA (?)
EN İYİ HALK MÜZİĞİ KADIN : SEVCAN ORHAN (?)
EN İYİ MÜZİK GRUBU : ATHENA (😏?)
YILIN ŞARKISI : GAZAPİZM - HEYECANI YOK (?)
EN İYİ ÇIKIŞ YAPAN : EZHEL (?)
EN İYİ YOUTUBER: ORKUN IŞITMAK (?)
EN İYİ DJ : MAHMUT ORHAN

Özetle şunu söylemek isterim: Şimdi yaptığım bir şeyi (şu an) söyleyeyim; Hadise'nin klibi hakkında bir fikrim yoktu, en iyi klip seçildiğinden merakımı uyandırdı, acaba ne atraksiyonlar var dedim, neler yapmışlar, izlemeden de bir kanıya varmak istemediğimden bir izleyeyim dedim; ya Allah aşkına en iyi klip mi bu şimdi ? Birbirinin kopyası diğer kliplerden hiç bir farkı yok. Hadise bol bol görüntü vermiş, sıradan bir klip. Şarkı teneke. Zıngır zıngır. Bekledim bekledim, ha şimdi bir şey olacak, ha oldu olacak derken klip bitti. Bu arada en iyi klip ödülü şarkıcıya değil o klibi çeken yönetmene verilir. İlk defa gördüm ödülü klip şarkıcısının aldığını.
Bakın arkadaşlar; iki tür vitrin vardır; biri her öğlen aynı saatte açılır ve gecenin geç saatlerine kadar dolar taşar, bakılır, harmanlanır. Bir vitrin vardır; sabah erken saatlerde açılır, akşamın makul saatinde kapanır. Günde içeri üç beş kişi girer. Ve kaliteli bir alışveriş yapar. Bir vitrinin sahibi; camlarına indirim yazıları yapıştırır, diğer vitrin sahibi duruşuyla aynı duruştaki alıcılarını bekler.
Herhalde bütün bunlar ''iyi''nin buralarda çok göreceli olmasından kaynaklanıyor. ''Neye göre, kime göre iyi ''denir ya, e iyi de göz var nizam var. Şimdi ekşi bir yoğurdu beğenmeyene; ''E bana göre iyi ben yerim'' diyebilir misiniz ? O yüzden bu laf bana tam bir kılıf gibi gelmiştir hep. Eğer her konuda; ''iyi'' çok fazla görülseydi, her konuda fazla fazla ''iyi'' çıkarabilseydik, anlama ve seçme anlarında doğru kararlar verilebilecektik. Daha önce sunulanı görmeyen birisi ilk defa gördüğünü ''iyi'' sanıyor. Sonra da aynı şeyi sıkça gördüğünde ona benzer şeyleri de iyi sanmaya devam ediyor. Çünkü sadece gördüğünü biliyor. Bir kıyas yapma durumu yok.
Yine gözüme giren bir şey paylaşayım o ödül gecesinden; bir ''Show Must Go On'' söylendi o gecede, yani o show devam etmeli mi ?, ederse iş nereye gider düşünür oldum. Donuk bir ifade, yapay hareketler falan. Durmuyor elbise işte üstünde. Ve alkış alıyorsun, ödül alıyorsun büyük başarı inan. Ama sadece burada yerler bunu. Özellikle şarkı söyleyen kesimden hiç bir kimsenin yurt dışında tutunamaması (bakın bir süreklilikten bahsediyorum, yurt dışında yolda yürüyememekten bahsediyorum.) da çıkan işlerin ve bu işi çıkaranların dünyaya hitap edecek düzeyde olmadığını çok net gösteriyor.
Yurt dışında da müzik endüstrisinde bu gibi absürd durumlar var, yok değil. Sesinin gerçekten olmadığı ama sahne show'unun ve görselinin aklı başından aldığı müzik yapan kişiler var. Ama buradaki gibi sadece bu absürdlüklerin üzerine kurulu pembe dizi gibi yürümüyor işler orada. Herkes hakkını alıyor. Her şeye eşit ilgi var. Bizimkisi ''Müzik Dünyası'', onlarınkiyse ''Müzik Endüstrisi'' bu çok önemli bir fark.
Yazımın başlığı neden; ''Görsel Ve Yazılı Magazin Basını'' ?
Çünkü kendileri sadece o dünyaya giriş anahtarlarının, işte bildiğimiz malum kişilerde olduğu alanda yaşıyorlar. Özellikle ''Müziği'' , o dünyada, tam olarak yapıtlar değilde yüzde yetmişini ilginç ve aykırı özellikteki duruşlar yada bürünmeye çalışılan şeyler temsil ediyor.
Bir Fatih Erkoç'u görmek isterdim orada ödül alırken.
- ''E bir şey yaptıda hakkını vermedik mi ?'' dediniz.
Athena'nın yeni bir üretimi mi oldu da ''En iyi müzik grubu'' ödülünü aldı ? Benim mi haberim yok ?Fatih Erkoç ise çok üretken ve kaliteli gerçek bir müzisyendir, neden oralarda gözükmüyor, kaç tane ödülü var söyleyin bana Fatih Erkoçun. Onu kaç kere bir bar çıkışı yada bir dizi oyuncusuyla gördünüz ? Kaç kere yaptığı sanatla alakalı televizyonda görebildiniz ? Erol Evgin ''Ateşle Oynama'' şarkısıyla yeniden müzik hayatında önemli bir gelişme elde etti. Ödül aldı mı? Ve yine soruyorum; Erol Evgini hangi dizi oyuncusuyla ne zaman flörtleşirken görebildiniz? Bir bar çıkışı kaçarcasına arabasını ararken ne zaman gördünüz ? Televizyonda yada yazılı basında ne kadar sıklıkla kendisini görebiliyorsunuz ?




Altın Kelebeğin 44.'üncü ödül töreninde, yılın şarkısı katagorisinde; Tarkan iki şarkısıyla aday olarak şansını ikiye katlamış. Aynı şarkıcı, aynı katagoride iki şarkısıyla ödül almaya çalışıyor, ilk defa gördüm. :) Yine bu yıl da gördüğümüz bingo iki isim de yine bu listede. Ve sonuç: Tarkan, yılın şarkısı katagorisinde ''Beni çok sev'' ile ödül alıyor. Erol Evgin orada duruyor ki şarkısı (Ateşle Oynama) listelerde uzun zaman yer aldı, çok yerde çalındı, beğenildi. Yetmiyor, popüler kültür ve nama gölge düşmesin ''Tarkan varken olur mu'' muhabbetine, en iyi pop müzik erkek ödülünü de Tarkan alıyor. Böylelikle ne olmuş oluyor sevgili canlarım; 1969 yılından beri sahnede olan ve şarkı söyleyen Erol Evgin, yıllar sonra ayağa kalkışının emeklerini, halk böyle istiyor açıklamasıyla almış oluyor. ''Ne olacak sende seneye alırsın. Yazalım adını şuraya, hatırlat ama haaa'' gibilerinden.
 
Şunu diyeceğim; Ben biliyorum ki; o dünyaya bilerek girmek istemeyen (biri de benim) şarkı söyleyen, müzik yapan, üretken ve değişik fikirlere sahip çok başarılı arkadaşlarım var. Bana soracak olursanız; o dünya sanattan uzak, emekten uzak bir dünya. Hep bir yarış var orada. Bu yarışın en güzel sergilendiği kitap; Radi Dikici tarfından kaleme alınan, son zamanların (anlatımı kopuk olmasına rağmen) en etkileyici biyografi kitabı: ''Aşkın Kavurduğu Güneş: Zeki Müren'' di. O kadar şöhretine, halk tarafından sevilmesine rağmen Zeki Müren'in diğer sanatçılarla ilgili yaptıklarına okuyunca inanın benim kadar şaşıracaksınız.Yarış elbette güzeldir ancak olan yarış adil ise güzeldir, ortaya çıkardığın eserinle (çalışmanla) güzeldir, rakibin doğruysa güzeldir. Her an şahsına söylenen düzeysiz laflara cevap yetiştirilen, her zaman kendini aklamaya çabalamak zorunda bırakılan, bir sidik yarışına girme mecburiyeti doğurtulan, onun bunun işine çomak sokmaya çalışılan bir yarış ortamında olmayı elbette kimse istemez. Şimdi ben öyle bir ortamda popüler olmak istemem. Ben şarkımı söyler, işimi yaparım, o dünyada tanınmayı hiç bir zaman istemedim ki. Popüler olma yarışına katılarak her şeye normal bakmak ve bu hırsın getirdiği hareketleri sergilemek müzik (sanat) dünyasından çok uzaktır, bunu asla müziğime yapmam. Ne bileyim duygusal bir işin içinde bunlar yer alamaz. Siz sevdiğiniz, duygusal bağınızın olduğu birisiyle aranıza kötü şeyler sokuyor musunuz ? Eh işte müzikle benim aramdaki bağ da böyledir. Onunla benim arama kötü olan hiç bir şey giremez. Böylelikle o dünyada (yazılı ve görsel medyada) yer alıp almamak kişinin kendi tercihidir. O dünyaya katılmak istemeyen bir kişi yaptığı sanatsal çalışmaya ilgi gösterilmeyeceğinin farkındadır ne yazık ki. (aynı benim gibi) Çünkü sadece iş üzerine konuşmak hiç bir magazinciyi cezbetmez. Ya özel bir durumunuzla çıkış yapmalısınız yada birilerini beğenmediğinizi söylemelisiniz. İşte bunu da yapmayan sanat sevdalısı ve üretici insanlardan bir haber yaşıyor oluyorlar sevgili görsel ve yazılı magazin gazeteciliği yapan arkadaşlar. Ödül törenlerinde yer verilmeye, televizyon ve gazetelerde haber yapılmaya layık görülmüyorlar o dünyadan uzak olanlar. Magazin; dedikodu haberi, iki tanıdık simanın atışması haberi yada flört haberi, kişinin bir açığını yakalama merciyi değildir. Magazinin o boyutunda olmayan bir kişiye, çalışmalarıyla beraber kendisini tanıtmak adına basında yer almak istemesine sıcak bakmamak haksızlıktır bence.
Son olarak, o masadan uzakta başka bir masada oturuyor olan sanatçıların da (müzisyen, tiyatro oyuncusu, sinema oyuncusu, ressam, heykeltraş...) var olduğunu unutmayın. Sadece aynı kişilerle ilgilenerek başka insanların başarısından nasıl haberiniz olabilir ? Hiç bir sanat dalı o dünyanın etrafında dönmüyor. Türk Müzik dünyasının  bir kaç isimden oluştuğunu sanıyor olmak da büyük talihsizlik bence.
















BURAK KIRMIZITUNA VİDEOLARI İÇİN TIKLA:



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder