·
- Başkaları tarafından kabul görmeye ve
sevilmeye her birimizin ihtiyacı var ama öncelikle kendimizi kabul etmeyi ve
sevmeyi bilmiyoruz. Kendimize duyduğumuz öz sevgi ne kadar çoksa, öz zarar da
o kadar az olur. Öz zarar, öz reddedişten kaynaklanır. Öz redediş ise,
mükemmellik imajına sahip olup, asla bu ideale, bu mükemmelliğe erişememekten
kaynaklanır. Kendimizi redetmenin nedeni mükemmellik imajına sahip
olmamamızdır. Bu nedenle, kendimizi olduğumuz gibi kabul etmeyiz; ve bu nedenle de başkalarını olduğu gibi kabul etmeyiz.
Başkalarını olduğu gibi kabul
etmeniz onların yanında kalacağınız anlamına gelmez. Mesafenizi o kişi yada kişilerle geçinip
geçinemeyeceğinize yada anlaşıp anlaşamayacağınıza göre siz ayarlarsınız)
- Her şeyi söz aracılığı ile gerçek
kılarsınız. Hangi dili konuşursanız konuşun, niyetiniz söz aracılığıyla şekil
bulur. Rüyalarınız, hissettikleriniz ve gerçekten kim olduğunuz söz ile ifade
bulur. Söz, sadece bir ses yada yazı sembolü değildir. Söz, bir güçtür; kendinizi
ifade etme ve iletişim kurma gücüdür. Bu ilişkiden emin olmayanlar, iletişim
kurmaktan çekinirler, kafalarında bir sürü olası yaratırlar. Sözle
düşünürsünüz. Düşünmekte kullandığınız sözlerle yaşamınızdaki olayları
yaratırsınız. Siz konuşabiliyorsunuz. Dünyada başka hangi canlı konuşabiliyor ?
Hangi canlı insan gibi düşünebiliyor ? Söz, insan olarak sahip olduğunuz en
güçlü araçtır. Ama iki yanı keskin bir kılıç gibi, sözünüz en güzel rüyayı da
yaratabilir, etrafınızdaki her şeyi de yok edebilir. Kılıcın bir yanı sözün
kötüye kullanımıdır. Bu kullanım cehennemi yaratır. Diğer yanı ise sözün
mükemmel kullanımıdır. Bu da güzellik, sevgi ve dünyadaki cenneti yaratır.
Nasıl kullanıldığına bağlı olarak söz sizi özgürleştirebilir yada sizi bildiğiniz
tutsaklığınızın çok ötesinde esareti altına alabilir.
- Size aptal olduğunuzu söylediğimde,
görünüşte bu sözü size karşı kullanmış olduğum izlenimi verir. Oysa gerçekte bu
sözü kendime karşı kullanmış olurum. Çünkü size aptal dediğimde, bana
kızarsınız. Sizin bana kızmanız ve bunun sonucunda da bir şekilde aksiyon
almanız benim için iyi değildir. Bu nedenle, ben kızgınlık duyup, kullandığım
sözle size duygusal zehir akıttığımda, bu sözü kendime karşı kullanmış olurum.
Ya dolaylı yoldan cümlelerinizde mesaj bulundurarak karşı tarafa kendinizi
uygun bir şekilde ifade etmelisinizdir. Yada bir şey söylemeden iletişiminizi
kesme yoluna da gidebilirsiniz.
- Karşımızdaki kişiye yalan söylüyoruz
daha da önemlisi kendimizle olan iletişimimizde de yalan söylüyoruz. Kendimizi
kandırmaya çalışıyoruz.
- Mutsuzluk arkadaş arar. Mutsuzluk
saçan sözlülerden uzak durmak sizin bakış açılarınızı ve düşüncelerinizi
maximumda size ait kalmasını sağlar.
- Şimdi düşünün haklı çıkmak adına,
başkalarının sizin bakış açınızı desteklemesini sağlamak adına kaç kez
sevdiklerinizle ilgili dedikodu yaptığınızı bir düşünün. Kaç kez kendi
düşüncenizin doğru olduğunu kanıtlamak uğruna sevdiğiniz biri hakkında zehir
saçarak başka insanların dikkatlerine çarptınız. Yada sırf irtiba görebilmek ve
karşınızdakini karalamak adına başkasıyla girdiğiniz sohbetlerde kaç kere yalan
söylediniz. Sizin fikirleriniz sizin bakış açınızdan başka bir şey değil. İlle
de doğru olması gerekmiyor. Gerçekler ve doğrular tartışmaya ve yoruma
gerek kalmadan çoğunluk tarafından kabul görenlerdir. Fikirleriniz
inançlarınızdan, egonuzdan ve bireysel rüyanızdan kaynaklanıyor. Zehri
yaratıyoruz ve başkalarına yayıyoruz çünkü kendi bakış açımızın doğru olduğunu
hissetmek istiyoruz. Tasdik görmediği taktirde psikolojik olarak çok zorlanan,
yaşamını ve başka yaşamları kabusa çeviren insanlar da mevcut.
- Sözlerinize gösterdiğiniz dikkat ve
seçimlilik size bir şey daha kazandıracaktır: Bağışıklık. Başkalarının negatif
telkinlerine karşı bağışıklık kazanacak ve size söylenen olumsuz sözlerden
etkilenmez hale geleceksiniz. Olumsuz fikirleri kabul etmek ancak olumsuz
fikirlerin verimli olduğu bir zihinde gerçekleşebilir. Kendinizi ne kadar
sevdiğiniz ve kendinizle ilgili ne hissettiğiniz, sözünüzün kalitesi, onurluluğu
ve size çizdiği duruş ile doğru orantılıdır.
- Etrafınızda olan biteni kişisel
algılamayın. Sizi caddede gördüğümde, sizi tanımadığım halde ‘’Hey, sen tam bir
aptalsın’’ dersem bu sizinle değil benimle ilgilidir. Eğer bunu kişisel
algılarsanız, aptal olduğunuza bile inanabilirsiniz. Belki de şöyle
düşünürsünüz: ‘’O aptal olduğumu nasıl biliyor? İçimi mi görüyor, yoksa herkes
ne kadar aptal olduğumu görebiliyor mu? Kişisel algılamak, ancak söylenen şeye
yada yapılan şeye katılmak (dahil olmak) ile mümkündür. Söylenen şeyle anlaşma
yaptığınız anda (yani onu kabul ettiğiniz anda) zehir zihninize yayılır. Sizin
bu tuzağa düşmenizin nedeni ‘’Bireysel Önemlilik’’ denilen şeydir.
- Sizin benimle ilgili
düşündüklerinizin, benim için bir önemi yoktur. Sizin düşüncelerinizi ben
kişisel algılamam. İnsanlar, bana ‘’Miguel sen iyi bir insansın’’ dediklerinde
de kişisel algılamam, ‘’Miguel sen kötü bir insansın’’ dediklerinde de kişisel algılamam.
Siz mutluyken veya sizin menfaatlerinize uygun davranışlar sergilemişken bana ‘’Miguel,
sen bir meleksin’’ diyeceğinizi bilirim. Ama bana kızgın veya size göre sizin
tarafınızdan olmadığımda da ‘’Oh Miguel, sen şeytanın tekisin! Çok kötüsün. Bu
tür şeyleri nasıl söyleyebilirsin?’’ dersiniz. Her iki halde de söyledikleriniz
beni etkilemez. Çünkü ben ne olduğumu biliyorum. Ne kadar iyi olabileceğimi, ne
kadar kötü olabileceğimi biliyorum. Kendimin farkındayım ve kendimi tanıyorum.
Kabul görmek, onaylanmak gibi bir ihtiyacım yok. Birisinin bana kim ve ne
olduğumu söylemesine ihtiyaç duymuyorum. Hayır, hiçbir şeyi kişisel
algılamıyorum. Sizin bakış açınız, sizin dünyanızı yansıtır. Siz kendinizle
uğraşırsınız, benimle değil. İnanç sisteminiz doğrultusunda oluşturduğunuz
fikirleriniz, daima kendinizle ilgilidir, benimle değil. Bana ‘’Miguel,
söylediklerin beni incitiyor’’ da diyebilirsiniz. Ama sizi inciten benim
söylediklerim değildir. Söylediklerim sizin yaralarınıza dokunduğu için canınız
yanar ve incinirsiniz. Sizi inciten sizsiniz.
DON MİGUEL RUİZ
BURAK KIRMIZITUNA VİDEOLARI İÇİN TIKLA:
https://www.youtube.com/channel/UCJ00MRQcw097mj7VBdalwhw
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder