Sayfa Görüntüleme Sayısı

12 Kasım 2013 Salı

YAZ ve AŞK





Eskiden yaz aşkları vardı.Ne güzel sıcaklıklardı onlar.
Evet; yaz aşklarında bahsedilen o bilindik muhabbetleri yaşadım.Kumsalda ateş eşliğinde gitardan tutun kumsalda yanyana yatarken yıldızların birbirlerine kaymalarını izlemeye kadar bütün klişeler. :)
Öyle heyecanlı ve masum ki o aşklar,öyle kaptırırsın ki kendini o aşklara; bir bakarsın yaz aşkından kış aşkına ve belkide hayat arkadaşlığına dönüşmüş olur.
Yaz aşkımın en güzeli Fatoş'du.
Dans pistinde tanışmıştık.çünkü ben onu tanışmak için dansa kaldırmıştım.on sekizli yaşlarımdı.yüksek sesli müzik altında konuşmaya çalışıyorduk.yaşadığı yerin Üsküdar olduğunu yanlış anlamamın sonucunda duyduğum sevinci ve sonra da dışarıda devam ettiğimiz muhabbet esnasında İsviçre'de yaşadığını öğrenmemin bana yaşattığı ''baştan aşağı kaynar su'' durumunu unutamam. İsviçre'yi nasıl Üsküdar olarak duyabilmişimdir hala çözemem.İstanbulda ve aynı yakada oturuyor olmanın sevinci ve kafamda beliren yazdan sonra yapacaklarımız hakkındaki heveslerim geri dönüşüm kutusunda geri dönmemek üzere yok olmuşlardı.
Konuştukca kafamdan dökülen sıcak suyun derecesi iyice ısınıyordu.neden mi? çünkü yarın tatilinin sona erdiğini ve yaşadığı yere geri döneceğini öğrenmiştim.benimse daha iki günüm vardı.bir hatunla tatilinin son günü tanışmak ? içimden ''şansımı si....'' diye birşeyler geçirdiğimi hatırlıyorum.böyle güzel bir varlık neden bu şartlarda çıkmıştı ki karşıma? hiç çıkmasaydı ya...
Fatoş'un inci gibi düzgün bembeyaz dişleri,düğme gibi burnu,koyu yeşil gözleri ve kumral beline doğru uzanan kıvırcık saçları vardı.boyu bana yakın (1.80) zayıf yapılı biriydi.
Çok güzel bir gece geçirmiştik.çorba içtiğimiz yerden kalkıp arkadaşları arkamızda bırakarak yan yana birbirimize gülümseyerek yürüyorduk.onun kaldığı yerin önüne geldiğimizde avuç içlerimiz öpüştü ve aşağı yukarı sallandı.gözleri ışıl ışıldı.aynı benim takındığım kırık bir gülümsemeyle ''tanıştığıma memnun oldum'' demişti.o an öyle kararsız kaldım ki ''telefonumu vereyim mi? '' diye. (o yıllarda cep telefonu yoktu sadece ev telefonları vardı hatta mektuplaşma vardı) ama o an doğruculuğum ve mantık adamı olacağım tutdu.ülke dışında yaşayan bir hatunla telefonda flört edip yazdan yaza mı görüşecektim? bu bana saçmalıkmış gibi geldi.ben de ona ''ne kadar keyif aldığım ve tatilin başında tanışmış olamamanın üzüntüsü'' hakkında bir kaç cümle söyleyebilmiştim.dudaklarımızdan çıkan bir ''iyi geceler'' in sonunda arkasını dönüp içeriye doğru yavaş yavaş yürümüştü.ben de otelime gitmek için bir kaç adım attım.sonra arkasından kaldığı yere ve girdiği kapıya doğru baktım.yol boyunca aklımdan çıkmadı sonra uyumaya çalışırken ,sonra İstanbulda okurken,yemek yerken,yürürken,gülerken,ağlarken...koca bir kış yüzü karşımdan,avuç içinin sıcaklığı elimden gitmedi.
Kış geçti.sonra ki yaz aynı ayın aynı tarihinde o akşam o mekandaydım.mekan kapanana kadar.hatta dans ettiğimiz o şarkıyı ''Nothing's Gonna Change My Love For You'' yu bir kaç defa çaldırmıştım.
Kimse gelmedi. ''kapatıyoruz'' demeye gelen garsondan başka...
Mekandan çıktım.ayaklarımın altı ve kulaklarım yanıyordu.gözlerim buğuluydu.yakamoz'a bakarak yürümeye devam ederken geçen sene geceyi noktaladığımız o çorbacının önünden geçmiştim.insanlar mutluydu.aynı benim geçen sene olduğum gibi.daha sonra da onu bıraktığım pansiyonun önüne gitmiştim.bahçesinde bir teyze oturuyordu.ilk başta sormaya çekindim,saat sabaha karşı olmuştu.ama bir kez daha pişmanlık duymak istemiyordum.
- Teyzecim pansiyonun sahibisiniz herhalde...
- Evet yavrum.
- Burada kalan Fatoş adında biri var mı,geçen sene de bu tarihlerde burada kalmıştı.
- Yok evladım tanımıyorum.
Kafam öne düşmüştü.yutkunmuştum.sonra da güneş doğana kadar kumsalda oturmuştum.
Orada olmanın hiç bir anlamı kalmamıştı.tatili yarıda kestim ve ertesi gün İstanbul'a geri döndüm.
Kabullenmek ve olabilecek tesadüfi aşklar için...
Özlemiyle ulaşılmaz aşklar için...

 
Evet aradan yirmi bir sene geçmiş.Fatoş nerededir ve kiminledir bilemem ama bildiğim o yaz'ların,zamanların hatta Fatoşlar'ın yok olduğudur.
Yeni neslin parayla bile satın alamayacakları o yıllara ait (eskiye ait) güzellikleri,hatta cep telefonsuzluğunu tadan şanslı bir adam olarak sevgilerimle....





BURAK KIRMIZITUNA VİDEOLARI İÇİN TIKLA:



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder