Sayfa Görüntüleme Sayısı

20 Temmuz 2013 Cumartesi

HANZOYUM - EZİĞİM - ÖZENTİYİM.




Hep şeyi merak etmişimdir; bu kadar televizyonlara,karikatürlere konu olan tiplemelerin kendileri olduğunu fark etmeyen yada fark etmek istemeyen insanların ruh-i haliyetlerini....
ergenlik çağımdan bu güne kadar hareketlerimden,konuşmamdan,dış görünüşüme kadar her şeyime muazzam bir dikkat ve titizlik göstermişimdir.sanırım bunun nedeni;kimseye kendimi güldürtmemek,var olma cabası ve toplum içerisinde iyi bir nam ile konumlanmak olmuştur.
herhalde kimse dışlanmak veya her adım attığında garipseyen gözlerle karşılaşmak ve de varlığıyla toplumun huzurunu kaçıracak bir tip olmak istemez.bunun için inadına bilinçli bir çaba sarf etmez diye düşünüyorum.peki insan neden kendine özenmez,dikkat etmez ?
esasında o hale giriş,bilmemezlikten yada özenmekten de kaynaklanıyor çoğu zaman...bu bilinçsizlikle büründüğü karakterin çok iş yapacağını sanan yada bu karakterle toplumdan bir nevi  yer edinememenin acısını çıkaran insanların neredeyse tamamı etrafa madara oluyor.bununla birlikte ''yalnız'' kalıyor.ucu biraz cehalete de dayanıyor anlayacağınız.
peki hiç mi bu insan alıcı gözle aynaya bakmıyor.insan kendini herkesten daha iyi tanır.yahu her olaya hatta dizilerin karakterlerine bile konu olan bir tipin kendine çeki-düzen vermeme inadını anlayamıyorum ben.millet gülüyor öyle tiplere,alay ediyor,tiksiniyor,dışlıyor.e peki neden değişmezsin anlamam.

daha da ilgincime giden bu tiplerin paralı olanlarının flört hayatının çok iyi gittiği olmuştur :) bunlarla çıkıp iki kuruş söğüşlemek için beraber olup dayak yemeyi,küfür yemeyi,baskı altında olmayı kabullenmiş hatunların talepleri beni hep şaşırtmıştır.özgürlüğün ve saygınlığın yoksa giydiğin o versace'ların,taktığın gucci gözlüğün,sürdüğün bvlgari parfümün ne değeri vardır ki...bir de daha büyük gaflete düşüp evlenenler vardır; sonra da ''ilişkimde şiddet'' var diye koşturarak boşanmak için mahkemeye gidenler.
ya adamın tipinden belli at hırsızı gibi; e ne iş yaptığını da flört döneminde öğrenmişsindir.e peki neden vazgeçmessin? para bu kadar tatlı mıdır?ne oturmayı ne kalkmayı bilir,insanların içinde paylanırsın,dangalakca esprilerin konusu olursun,üzerine başka kadınlar gelir,senden hizmet bekler;insan yerine konmazsın ama yine de beraber olursun. bu tür insanlara ne demeli bilemem.
Paralı hanzoların gittikleri mekanlarda çektirdikleri işkence de cabasıdır.hep memnuniyetsizlik içerisinde olup etrafında fır dönen garsonlara ''gülüm'' , ''birader'' , ''arkadaşım'' gibi hitaplar sarf ederler.arada bir yüksek sesle ''hu ha haaaaaaa'' şeklinde bilinçsiz kahkahalar atarlar.bilmezler mi; suratlarına söylenemeyenleri oradakiler içlerinden gidene kadar söyleyecektir.ben olsam anlarım :)
''KIRO'' ünvanını hak etme nedenlerinin; abartılı saç şekli-giyim kuşamla,her ortamda takındıkları rahat hareketlerle,sokakta tek yürüyen hatunları sözlü tacizleriyle,bir apartmanda bile nasıl yaşanacağını bilmeyişleriyle, toplu taşıtlarda göstermiş oldukları (halk diliyle) fortçuluklarıyla, kişisel temizliğine dikkat etmemekle, saygısızlıklarıyla, kahve köşelerinde dedikodu yapmakla, başkalarının haklarına bilerek tecavüz etmekle,duygusallığı ve gözyaşını kendine çok uzak görmekle, insan gibi konuşarak uzlaşmadan anlamamakla, toplum düzenini sağlayan genel yaşam kurallarını hiçe saymakla bir alakası olmuş olabilir mi?
Kendini bilmemek;gerçekten ''kötüyken'' kendini ''iyi'' sanmak kadar talihsiz bir şey yok.Allah'a şükür kendimi bilecek kadar aklım-başım yerinde.

 
 
 














BURAK KIRMIZITUNA VİDEOLARI İÇİN TIKLA

http://www.dailymotion.com/tr/relevance/search/burak+k%C4%B1rm%C4%B1z%C4%B1tuna/1








 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder