Sayfa Görüntüleme Sayısı

29 Ocak 2013 Salı

ELVEDALAR



ELVEDALAR

Keşke en kötüsünü en başta görerek yaşamaya başlasaydım hayatımı oluşturacak o günleri.hem de çocuk saflığında anlamaz güler geçerdim.
Şimdi o sıcaklığa hasret olmazdım.
Şimdi kıyaslamazdım aşklarını,komşuluklarını,şarkılarını,tv programlarını....özlem nedir bilmezdim.
Bu gün hababam sınıfını özlemezdim mesela;adile teyzemi(NAŞİT),barış abimi (MANÇO)...
Ailem tarafından aşılanan o dürüstlük ve Mustafa Kemal kahramanlıklarının alaya alındığı bu devirlere şahit olmazdım.
Açıkhava sinemalarının halı saha olmasına,tramvayların modernleşmesine,masanın kenarında şeker gibi parlayıp göbeğinde kocaman yuvarlak halka taşıyan telefonumuzun bu kadar değişmesine ve benden onu okşayarak ilgi göstermemi isteyeceğine;aksi taktirde çalışmayacağı gerçeğine katlanmak zorunda kalmazdım.
Zeki Müren'in unutulacağına,Şabanımızın artık TRT arşivlerinde yaşamaya karar vermesine ağlamazdım.
Çocukluğumun en keyifli günlerinde ananemle dedemi ziyaret ettiğimde bana yedirilen şeker tadında karpuzların çekirdeklerini hala kapaklı kavonozda saklamazdım şimdi onların kucaklarında olsaydım.
Dondurmasaydı hiç kimse ve hep benimle yaşasaydı Ali amcanın dondurması.Bir kutudan kaşıklanacak kadar yabancı olmasaydı bana mesela...
Keşke ailemi baştan bilmeseydim;şimdi onları birgün bir yerlere göndereceğim düşüncesi boğazımda düğümlenir olmazdı.
Diyorum ki ; keşke ben şimdiyi başta,baştakini (14.10.1975)şimdi yaşasaymışım.en soğunu gördükten sonra en sıcağına kavuşsaymışım keşke...
Şimdi onlarla güzel bir yolculuğumuz ve de mutlu sonla bitme ihtimalimiz olurmuş.Ama artık çok geç.
      
 


BURAK KIRMIZITUNA VİDEOLARI İÇİN TIKLA
 
                                                                           






                                                                                 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder